29 EKİM 1923
14:18
29 EKİM 1923
1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılmış, 24 Temmuz 1923 'te Lozan Barış Antlaşması imzalanmış ve 13 Ekim 1923'te Ankara, yeni Türk devletinin başkenti olarak ilan edilmiştir. Ancak saltanatın kaldırılmasından sonra devlet başkanının belirlenmesi ve devletin rejimi sorununun çözülmesi gerekmekteydi. Bunun üzerine, uzunca bir zamandır bu niyette olan Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamı beraberindeki çalışma arkadaşlarına yemek sırasında ''Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz'' demiştir. Aynı gece İsmet Paşa ile beraber 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'ndaki (1921 Anayasası) devlet şeklini tespit eden maddeler üzerinde değişiklik öneren bir kanun tasarısı hazırlamışlardır. Böylece anayasanın 1.maddesi'nin sonuna ''Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir.'' cümlesi eklenmiştir.
Cumhuriyet, devlet reisi, millet veya millet meclisleri tarafından hükümet şekli;
Cumhuriyetçilik ise, milli hakimiyet ülküsünün en iyi ve en emin surette temsil ve tatbikine
elverişli, hükümet şekli olarak ifade edilmektedir. Cumhuriyet, yönetim biçimi olarak halkın üstünde hiçbir otorite veya yetkili makam
tanımamakta, devlet gücü doğrudan doğruya halkı oluşturan bireylerin elinde bulunmaktadır.
Cumhuriyet, halkın hükümetidir. Böyle bir hükümette idare edenler, kamunun
menfaatini daima göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Halk kendini yönetecekleri
kendisi istediği gibi seçebilir, kendisini temsil etmek üzere seçtiği yöneticileri
her zaman denetleyebilir, belirli çalışmalara izin verebilir, istemedikleri için yasak koyabilir.
Cumhuriyette en temel kural mutlak surette seçimdir. Cumhuriyet, en büyüğünden
en küçüğüne kadar devlet hizmetlerinin hepsinde veraset usulünü mutlak surette reddeder,
bunun yerine seçim ve tayin usulünü koyar. İşte cumhuriyetin özü ve gerçek anlamı
bu noktada saklıdır. Bireylerin tek tek kendi isteklerini ortaya koymalarıyla ortaya çıkan
istekler bütünü halk egemenliğini yaratır.
Söz konusu değişikliğin 29 Ekim 1923'de mecliste kabul edilmesi ile beraber Cumhuriyet ilan edilmiş ve Mustafa Kemal Atatürk 158 milletvekilinin katılımı ile gerçekleşen seçim sonucu Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, hükümeti kurmakla İsmet (İnönü) Paşa'yı görevlendirmiş, böylece ilk hükümeti kuran İsmet Paşa, Cumhuriyet tarihimizin ilk Başbakanı, Fethi (Okyar) Bey ise Meclis başkanı olmuştur.
Böylece Cumhuriyetin ilanı ile beraber, rejimin adı belirlenmiş, ulusal egemenlik yolunda önemli bir adım atılmış, meclis hükümeti sisteminden kabine sistemine geçilmiş, kurulan hükümetler TBMM Hükümeti yerine Cumhuriyet Hükümeti adını almış ve devlet başkanlığı sorunu çözülmüştür.
YAZAN: Neslihan VARDAR
KAYNAKÇA
1. ÖZTAŞ Sezai , Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi ( Deniz Güner ), İstanbul: Avcı Ofset Topkapı ,2013.
2. GÜNEY Zekai, Atatürk Cumhuriyet Ve Demokrasi, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi,Cilt 2, Sayı 3, 2006, ss. 41-51.
3. Komisyon, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ekin Basın Dağıtım, 2012.
1. ÖZTAŞ Sezai , Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi ( Deniz Güner ), İstanbul: Avcı Ofset Topkapı ,2013.
2. GÜNEY Zekai, Atatürk Cumhuriyet Ve Demokrasi, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi,Cilt 2, Sayı 3, 2006, ss. 41-51.
3. Komisyon, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Ekin Basın Dağıtım, 2012.
0 yorum