Bir pazar sabahı çıktık
yolculuğumuza. Hedefimiz Ulu Camii’ydi. Dolaşıp manevi atmosferin tadını
çıkarmak istiyorduk. Şehreküstü Metro İstasyonu’nda indik. Ancak önceden
dikkatimi çekse de üzerinde durmadığım Şehreküstü adı aklıma takıldı. Acaba
neden böyle demişler diye düşündüm? Bazı duyumlarım vardı fakat detaylı bir
araştırma yapmamıştım. Bu yazımda öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istedim.
Amacım yaşadığımız yerlerin mazisini hatırlatıp biraz da olsun araştırma ruhunu
aşılamaktır…
Vatan şairimiz Mehmet
Akif Ersoy’unda dediği gibi ‘Bastığın
yerleri "toprak!" diyerek geçme,tanı! ’
XVI. yy. tahrirleri incelendiğinde ‘Şehreküstü’ kelimesi karşımıza çıkar. Tuncer Baykara bu kelime için Türkçe’nin mânâ bütünlüğünü ifade eden nefis bir örneği der. Ve yeni bir kavram gibi görülse de geçmiş yüzyıllarda da bu isme rastlandığını ekler.
Şehreküstü mahallesinin
veya adının bir vesile ile haberdar olduğumuz yerler ve bilinen tarihleri
şöylece sıralanabilir:
- Bursa XV.yy.
- Kütahya XV.yy.
- Afyon-Karahisarı XV.yy.
- Akhisar (Manisa) XVI.yy.
- Amasya XVI.yy.
- Antep XVI.yy.
- Balat (Milekos yk) XVI.yy.
- Ladik (Samsun) XVI.yy.
- Tokat XVI.yy.
- Trabzon XIX.yy.
- Demirci XIX.yy.
- Rumeli sahası:
- Yanbolu XVI.yy.
- Serez XVIII.yy.
- Bender XVII.yy.
- Gümülcine XX.yy.
Bulunan en eski
kayıtlarda XV. yy.’da Bursa’da Şehreküstü mahallesinin olduğu ifade edilmiştir.
Neşrî, Cihannüma’sında
şöyle yazar: ‘(Orhan Gazi’nin ) Bursa’da yaptırdığı imaret yeri biraz ıssız yer
idi kim ikindiden sonra âdam varmağa vehm ederdi. Zira Gökdere suyu ol eyyamda
Balıkpazarı’nda akardı. Ol sebepten dereyi öte yakaya geçmeye vehm ederlerdi.
Sonradan derenün çaydan yana tarafına At-pazarı olıcak hisardan yana biraz emin
oldu. Şimdi ol At-pazarı’nen yeri Sultan Han’ı olmuştur.
Neşrî’nin anlatılarından
şu sonuç çıkmaktadır: Feth edildiğinde kale içi ile sınırlı olan şehir, halkın
artması ve yeni göçler ile kale için de sıkışıp kalmıştır. Orhan Gazi, kalenin
dışına bir imaret yaptırarak şehri kale dışında geliştirmeyi hedeflemiştir.
Nitekim Osmanlı mahalleleri hep bir camii etrafında gelişmiştir.
Birilerinin
önderlik edip yeni açılan sahaya yerleşmesi gerekmektedir. Onların şehirle
ilgisi olmayan bölgeye gidip yerleşmeleri kale içindekilerin dikkatini çekmiş,
şehrin dolduğunu ve yeni yerleşim yerlerinin açılması gerektiğini düşünmeksizin
bu ilgisiz yere gidip yerleşen kişilerin arkasından ‘Şehreküstü’ demişlerdir.
Bu bağlamda Şehreküstü
Osmanlı dönemindeki şehirlerin olağanüstü büyümelerin kesin bir işaretidir.
Peki bu mahallelere
yerleşenler kimlerdir?
Türkçe özelliği
sebebiyle, bu ad Türk kültürünün bir gerçeği olup, bu mahallelere yerleşenlerin
Türkler olduğuna da hiçbir şüphe bırakmamaktadır.
Şehirlerin gelişmesi
Osmanlılar döneminde XV. ve XVI. yüzyıllarda da hızla devam etmiştir
Sonuç olarak.
Şehreküstü, şehirlerin kabuklarını kırma safhasının adı olmuş, böylece
kabuklarından çıkan şehirler çok geniş sahalara yayılabilmişlerdir.
ABDULLAH MUSTAFA
MİRİK
KAYNAKÇA
Tuncer Baykara, Türk Kültürü, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2007 İstanbul, s. 213-222.